×

Anneye Destek olmak Bebek Gelişimini Etkiliyor

Anneye Destek olmak Bebek Gelişimini Etkiliyor

MedAmerikan Tıp Merkezi doktorlarından Pedagog Seçkin Soyak, Anneler Günü dahilinde annelere ve anne adaylarına tekliflerde bulunuyor.

Pedagog Seçkin Soyak, bebek ile ilk bakışmadan, onunla kurulan duygusal bağa, büyüme sürecindeki davranış biçimleri ve ebeveyn aite değin ehemmiyetli noktalara dikkat çekerken, her ağlamanın ihtiyaç sinyali olmadığını, çocukların dünyasına girebilmek için oyunlarına eşlik etmek gerektiğini söylüyor. Seçkin Soyak ayrı olarak çok özel bir dönem olan gebelikte çiftlerin dayanışmasının bebeğin gelişimine de pozitif yansıdığını belirtiyor.

Gebelik; içerisinde bir hayli duyguyu barındıran, aslında annenin psikolojik olarak tekrar doğabildiği bir süreçtir. Bu süreç ebeveynlerin her ikisi için de bir bebek sahibi olmayı düşünmeye başladıkları andan itibaren oluşmaya başlar. Vakit içerisinde bebek sahibi olmakla alakalı hayallerin ve kaygıların anne ile babalığı şekillendirdiği gözlemlenir.

MedAmerikan Tıp Merkezi doktorlarından Pedagog Seçkin Soyak, eşler arasında iletişim ve aitin destekleyici olmasının büyük ehemmiyet taşıdığına değinerek; eşinin desteğini hisseden bir annenin duygu vaziyetinin ve bebekle kurduğu aitin iyi istikamette geliştiğinin gözlemlendiğini belirtiyor. Çok özel bir dönem olan gebelikte çiftlerin dayanışması bebeğin gelişimine de olumlu yansıyor.

Doğumla beraber ilk günlerde görülen annelik hüznü olarak tanımlanan ve ilk 10 gün içerisinde geçen bir süreç yaşanabildiğini belirten Pedagog Seçkin Soyak; huzursuzluk, artan kaygı hali, ağlama krizleri ve değişen duygu vaziyetleri bu dönemde sıklıkla gözlemlenebildiğini, bu dönemin, doğum sonrası “uyum süreci” olarak adlandırıldığını belirtiyor. Seçkin Soyak; “Bir hayli anne bebeklerini her ağladığında kucaklarına alıp almamaları ile ilgili kararsız kalırlar. Bebeğin ağlamasının tedirginlik yaratması normaldir. Ancak her ağlama bir sıkıntı ağlaması değildir. Ağlamaların bir ihtiyaç doğrultusunda olup olmadığını anlamak için tecrübe-yanılma süreci kullanılabiliyor. Bebeği tanımaya başladıktan sonra bu kaygı da azaldığı gözlemleniyor. Kucakta olmak yalnızca bebek için değil anne içinde mana taşır. İhtiyaçları vaktinde karşılanan ve deşarj olan bebeğin, bakım veren ebeveyni ile temel güven duygusunu oluşturduğu gözlemleniyor. İhtiyaçları karşılanan bebeklerin rahat, huzurlu ve iletişime açık olmaları bu sürecin sıhhatli geliştiğini gösterir. Bebekler hayatın ilk senelerinde temelleri atılan sosyal ilişki kurma ve sürdürme yeteneğini ebeyenlerin ile kurdukları ilişki üzerinden öğrenirler. Anne ve bebek arasındaki göz teması, gülümseme ilk adımlardır. İlk bebeklik döneminde anneye duyulan ihtiyacın sonraki senelerde azalması beklenen bir vaziyettir. Bir tarafı ile anneye bağımlı olan bebeğin anneye bağlılık hisseden fakat kendi özelliklerini de geliştiren fertler olmasını da beklendiğini” belirtiyor.

İlk 3 yaş içerisinde gelişen bağımlı olmaktan bağlı olmaya geçişi hazırlayan bu dönem ebeveynlerin tutumu ile şekillendiğini de belirten Seçkin Soyak, bundan sonraki süreçleri şöyle anlatıyor;

Yanında annesi olmadan hiç bir yerde kalamayan, bütün ihtiyaçlarının annesi tarafından karşılanmasını isteyen, en ufak bir zorlanmaya hoşgörü göstermeyen çocuk haline dönüşürler. Kontrol ve kısıtlama duygusu bir müddet sonra anneyi de zorlayan bir duygu haline dönüşür. Çatışmamak, bağımlı ilişkileri oluşturmamak için çocuğun kendini tanıma ihtiyacına destek olmak, stres yaratan vaziyetleri analiz etmesini beklemek, onun gelişimine yararlı olacaktır.

İyi anne, baba olmak bebeğin yerine düşünmek ve bütün karşılaştığı zorlukları onun yerine aşmak olmamalı. Yeniden çocukların dünyasını anlamak, ilişkiyi güçlendirmek için oyunu kullanmanın ne kadar değerli bir yol olduğunu unutmamalı. Oyun, çocuğun gelişimi içerisinde alaka ve yeteneklerini keşfetmesi, duygularını dile getirebilmesine yardım eden en önemli yoldur. Çocuklar arkadaşları ve ebeveynleri ile kurduğu oyunlarda onları gözlemleyerek, iletişim kurarak bazen sırasını bekleyerek ve yöntemler geliştirerek bilişsel, duygusal ve sosyal yeteneklerini güçlendirir.

Kimi anne, babaların çocukları ile ilişkilerinde hudut koyamadığı, onların kırıklık yaşadığı vaziyetlerde gösterdikleri reaksiyonları karşılamada tahammülsüz davrandıkları gözlemleniyor. Tüm anne ve babalar çocuklarının özgüvenli, sevgi dolu ve kendilerine has bir kimlikle büyümesi arzusu içerisindedir.

Çocuğun farklılıklarına itibar etmek, meblağlı ve dürüst ebeveyn olmak kendisi konusunda pozitif algı geliştirmesine kapı aralayacaktır. Sıhhatli anne, baba çocuk ilişkisi neticeninde özgüvenli, hudutlarını bilen, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişiminin pozitif geliştiği çocuklar oluşacaktır.

Yorum gönder